Hjemslev, Louis

(1899-1965). Kopenhag Dilbilim Çevresini ve glosematiği kuran Danimarkalı dilbilimci. İskandinav dilbilim geleneğinden (R. Rask, A. Noreen. O.Jespersen) kaynaklanan Kopenhag Okulu aynı zamanda Saussure’den de büyük ölçüde esinlenmiştir. Hjelmslev’in oluşturduğu dil kuramı öncekilere oranla çok daha biçimsel ve soyut niteliklidir, felsefeyle mantığa da büyük oranda yer verir. Hjelmslev 1939’da V. Bröndal’le birlikte Acta Linguistica dergisini yayımlamaya başladı. Kopenhag Dilbilim Çevresinde H. J. Uldall’le birlikte tasarladığı ve yepyeni bir dil kuramı olan glosematik, ilk baskısı danca olarak yapılan (1943), sonra Prolegomena to a Theory of Language (Dil Kuramının Temel İlkeleri) adıyla ABD’de yayımlanan yapıtla dilbilim çevrelerinin ilgisini çekti. Hjemslev dili kendine özgü bir yapısı olan, yeterli ve tutarlı bir bütün olarak ele alır. Dili, kökenleri dilin dışında bir olgular bütünü olarak görmez. Kendisinden önceki çalışmaları öznel, kesinlikten yoksun ve bundan ötürü de bilimsellikten uzak olarak niteleyerek dil kuramına sağlam ve katışıksız bir bilimsel çerçeve sunmak amacını güder.

Kendini Saussure’ün tek gerçek izleyicisi olarak gören dilbilimci için ‘dil bir töz değil, bir biçimdir”. Saussure’ün ortaya koyduğu gösteren/gösterilen karşıtlığını anlatım/içerik düzlemleriyle karşılar. Her düzlemde de töz/biçim karşıtlığını öngörür. Ayrıca, yine Saussure’ün dil/söz, dizimsel/çağrışımsal bağıntılar gibi karşıtlıklarını da yepyeni terimlerle ele alır. “Dilbilim dili kendi içinde ve kendisi için inceler” kuralına uygun olarak içkinlik ilkesini ortaya atar. Anlatım ve içerik düzlemlerinin aynı kurallara göre düzenlendiğini savunan Hjelmslev eşbiçimlilik kavramını geliştirir.

Anlatım düzlemindeki iki aşamalı yapıyı içerik düzleminde de araştırır. Böylece anlam incelemeleri konusunda yepyeni bir bakış açısı getirir. Dile yaklaşımındaki görgüllük ilkesi üç ölçütün göz önünde bulundurulmasını zorunlu kılar: Tutarlılık, tümü kapsayıcılık ve yalınlık. Hjelmslev ayrıca dilsel dizgelerle dil dışı dizgeler arasındaki ilişkileri inceler. Dili gösterge dizgelerinin yalnızca bir bölümü olarak görür ve göstergebilimle göstergebilim dışında kalan çalışmalar arasındaki ilişkileri araştırır. Böylece çağdaş göstergebilimin, özellikle de Greimas kuramının öncüleri arasında yer alır.
(Vardar,2002)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder