Trubeetskoy, Nikolay S.

(1890-1938). Sesbilimin kurucularından Rus dilbilimcisi. Aynı zamanda Prag Dilbilim Çevresi’nin önde gelen temsilcisidir. Önceleri Fin-Ugur budunbilgisiyle uğraştı ve Budunbilgisi Kurumu’nun toplantılarına katıldı. Daha sonra ülkesinden ayrılmak zorunda kaldı. 1922’den ölümüne dek Viyana Üniversitesi’nde görev yaptı. 1928’de kendisi gibi Rus göçmeni olan R.Jakobson ve S.Karsevski’yle birlikte, 1926’da kurulan Prag Dilbilim Çevresine katıldı. Bu çevredeki dilbilimcilerin 1928’de La Haye’de toplanan Uluslararası 1. Dilbilimciler Kurultayına sundukları sesbilim izlencesi büyük ilgi uyandırdı.

 Kısa süre sonra genişletilerek Prag Okulu’nun ilkelerini içeren bir bildiri niteliği kazandı. Başlıca dilbilim sorunlarıyla sesbilim dışında yazınsal dille ilgili saptamalar da içeren 1929 Savları ve Trubetskoy’un Grundzüge der Phonologie (Sesbilim İlkeleri) [1939] adlı yapıtı ses bilime yöntem açısından dilbilimin öncü dalı niteliğini kazandırdı. Bu yapıt işlevsel dilbilimin sesbilim alanındaki temelini oluşturur ve birçok yapısalcı yaklaşımın esin kaynakları arasında yer alır. Saussure’ün dil/söz karşıtlığına uygun olarak Trubetskoy söz düzlemindeki seslerle, dil düzlemindeki sesleri ayırt eder. Sesbilgisi sözdeki, sesbilimse dildeki sesleri, bir başka deyişle sesbirimleri inceler. Sesbirim işlevsel bir kavramdır ve Trubetskoy’un düşüncesinin temelini oluşturur. En az bir sesbilimsel karşıtlığa dayanan, ayırıcı, belirgin özellikler içeren sesbilim aynı sesbirimin ayrı gerçekleşmeleri olan değişkelerden ayrılır. Sesbilimin tanımlanması için dizge içindeki yerinin saptanması zorunludur. Bu da çeşitli karşıtlıkların belirlenmesini gerektirir: İkiyanlı/çokyanlı, orantılı/tekil, yansızlaşabilir/sürekli, vb. Sesbirimler dışında vurgu, titrem, süre, vb. bürün olgularıyla da ilgilenen Trubetskoy bu alandaki incelemelere ilişkin sağlam ilkeler öngörmüş, savlarını iki yüz dolayındaki dil ve lehçeye ilişkin araştırmaların ürünleriyle desteklemiştir. Ayrıca kimi çalışmaları sesbilimi yalnızca eşsüremle sınırlamadığını, artsüremli bir sesbilim de öngördüğünü ortaya koymaktadır.
(Vardar,2002)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder